Sevgili arkadaşlar iyi akşamlar,
Bu sabah Petibör Hanım'ın yazdığı 2. gün yazısını okuyunca kendime bir cevap hakkı doğduğunu hissettim.
Petibör hanım, Petibör hanım ben işten eve geldiğimde tansiyonum o kadar çok düştü ki, ikisi yek vücut olmuştu. Nooolmuş yani tavukları buzlukta unuttuysak zaten yediğimiz iki çatallık şey hemencecik donu açıldı yedik. Ayrıca ikimiz de açlıktan o tavukları çiğ yeme potansiyeline sahiptik. Allahtan pişirecek kadar sabır gösterdik. Ayrıca senin 5 renkli salata yerine 10 renkli salata yapıp tasın içine iyice kafanı gömüp porselen çanağın fosforuna kadar sıyırdığına bizzat şahit oldum.
Evet biz konumuza geri dönelim. Sevgili arkadaşlar bu gece İzmir'e memleketime 5 günlük bir seyahatim olacak ve diyete evden uzakta devam edeceğim. Ancak beni zor anlar bekliyor olacak çünkü İzmirde baba ocağında kalacağım ve ister evli olun, ister bekar, ister 36 yaşında olun, ister 56 eğer baba ocağına gidiyorsanız annenizin sizi besiye çekeceği kesin. Kekler, börekler, pilavlar, mantılar, baklavalar, tulumba tatlıları... muhtemelen şu anda benim gelişimi beklemekteler.
Evden uzakta diyetime son sürat devam etmek için elimden geleni yapacağım. Yani umarım, belki, herhalde, yani bakacağız artık. İrademin çok ciddi sınanacağından hiç şüphem yok.
Mesele rüzgarı arkana alıp hızlanmak değil, mesele rüzgara karşı direnip yükselebilmekte.
Yorumlar
Yorum Gönder