Çokomel Bey'in Günlüğü - Evden Uzakta Vol: İTİRAFLAR

Merhabalar değerli dostlar,

Evden uzakta geçirdiğim koca bir haftanın sonunda artık Ankara'ya dönüşümü gerçekleştirmek üzere birazdan evden çıkacağım ama öncesinde son iki günde neler yaşandı buyurun birlikte okuyalım.

Sevgili arkadaşlar diyetimizde yaşadığımız ilk darbe yandaki fotoğrafta da görüleceği üzere midye dolmasına karşı verdiğim mücadelede alındı.Dumanı üzerinde tüterken karşıma çıkınca bu zalımlara teslim olmamak ne mümkün. 5 gündür otlamaktan hücrelerim isyan etmeye başlamıştı. Taze badem, ceviz içi, mandalina, yeşil elma ile geçen ara öğünlerin acımasız pençesinde mücadele de bir yere kadar.

Bol bol, çanak çanak yenilen salatalardan sonra insanın ilk boş anında şeytanın sesi kulağında çınlıyor "bir kaç tane midye dolmasından bir şey olmaz ye gitsin, hem hak ettin bunu sen çok sıkı yaptın diyetini bu senin ödülün".

Efendim biz de uyduk şeytana; fani bedenimi midye tezgahının yanına park ettim. Her bir midye dolmasını gömerken hücrelerim daha çok, daha çok diye hep bir ağızdan tempo tuttular. Hesapta şeytana uyup bir iki tane en fazla 5 bilemedin 10 tane yiyip sahneden çekilecektim. Ama öyle olmadı, soluksuz 55 adet midye dolmasını gömmem sadece bir kaç dakikamı aldı. Yağlı ellerime bakarken, cinnet anında milleti doğramış bir katilin gözlerini kocaman açıp kanlı ellerine  bakıp " ben ne yaptım" pişmanlığını saliseler içinde yaşadım. 

Hocam insan pişmanlığın pençesine düştüğü gibi şeytanın da pençesine düşüyormuş. Zayıflığı bir defa sergilediğin anda şeytan yine ilk fırsatta kulağına fısıldamak için yanına bordo ediyor kendini "Dün 55 tane midye dolmasını zaten indragandi etmedin mi? Boş ver sabah kahvaltısı dediğin boyoz ile olur, bir tane boyozdan ne olur ye gitsin Ankara'ya döndüğünde Petibör hanım'ın ruhu duymaz götür sen boyozunu" diyerek yine şeytanlığını gösteriyor. 

Ülen sen kim bir tane boyoz ile durmak kim, sen gözünün çapağı ile bile dört boyozu haklamıyor musun? Yanında da gevrek tulum peyniri ikilisi ile cila çekmiyor musun? Eee o zaman bu cesaret ne bir tane boyoz yiyecekmiş. 

Tabii ki bir tane boyoz ile kalkılmadı ama Allahtan bir gün öncenin vicdan azabı ile uyanmanın verdiği irade ile sadece iki tane boyozun hakkından geldikten sonra yine eski diyet rutinine girmeye gayret gösterildi. 

Sevgili dostlar, diyet bıçak sırtında yürümekmiş yine yaşayarak öğrendik. İnsan bir defa nefsine hakim olmazsa gerisi çorap söküğü gibi geliyor. 5-10 midye ile şeytana uyarak diyeti delince arkası çorap söküğü gibi geldi. Olan oldu artık sal gitsin, psikolojisine girildiği anda tüm emekler heba olabiliyor. Kendi adıma çabuk toparlanıp eski diyet tempoma dönmem beni uçurumun kıyısından döndürdü diyebilirim. 

Zafer kazanmak her zaman insanlara iyi hissettirir. Ancak kazanılan zafer eğer insanın kendisine karşı kazandığı bir zaferse bu iyi hissettirmenin ötesinde kişiye ufak çaplı bir gurur da yaşatır.

Sevgiler...

Diğer Yazılarım için: ÇOKOMEL BEY