Merhaba sevgili dostlar,
Diyetimizin seyir defterinde bilmem kaçıncı gün iş yerinde yeni bir nefis sınavından geçmenin gururu ile karşınızdayım.
Değerli arkadaşlarım, günlerdir koca bir çayır yemenin verdiği gaflet ile diyeti bir defa deldik pişmanlığı ise günlerce sürdü, eh sütten ağız yanınca yoğurdu ara öğünlerimizde bile üfleyerek yiyoruz artık.
Diyet yapanlar çok iyi bilirler ki en tehlikeli saatler öğle yemeğinden sonraki ilk ara öğüne yaklaşılan saatlerdir. Yani zaten sabah kahvaltısı eh işte kıvamında ama öğle yemeği tam bir trajedi, 150 gr balık onun da içi temizlendi pişti geldi mi önüme 100 gr kadar balık kelleyi at kaldı geriye 80 gram balık. Neyse efendim yaradana sığınıp verdim salatanın gözüne gözüne ama yetmedi tabi ara öğünün saatini öğle yemeğinden 5 dakika sonra saymaya başladım.
Ofisimde çalışırken çay, kahve, soda oyalıyordum kendimi, ara öğüne 50 dakika kalmış "Dayan oğlum 1/2 muz da var 15 tane de çiğ badem bir de demli çay senden iyisi yok " diyordum. Arkadaşlar ben her gün saat 16:00 da çayımın yanında probis, biskrem, haylayf vb. bisküvilerden ikişer paket patlatan adamdım şimdi 15 çiğ bademe ile görünce sevindirik olduğum 1/2 muz ile mutlu olmuştum.
İşte bu kalın atmosferin altında odamın kapısı açıldı ve içeri bir grup sarışın girdi!
Aman Allah'ım o ne güzellik o, sanki odama güneş doğdu, o kokuları yok mu o kokuları daha bunu tarif edecek lügatımızda bir kelime yok bulunmadı,TDK çaresiz...
Değerli dostlar hipnotize olmuş bir şekilde masamdan kalktım sarışınlara doğru gülümseyerek usul usul yürümeye başladım, onlar da bana gülümsemeye başladı. Allah'ım kendime mukayyet olmalıydım, bunu Petibör hanıma yapamazdım bu düpedüz ihanet olurdu ama ellerime hakim olamıyordum. Uzanıyordum onlara doğru, dördü birden kaçamak bakışlar ile beni kesiyordu.
Tam yanlarına yanaşıp demir atacaktım ki "Ya arkadaşlar çok teşekkür ederim ama ben almayayım diyetteyim" diyerek 4 DİLİM BAKLAVAYI ELİMİN TERSİ İLE İTTİRDİM.
Kendimle gurur duyuyorum...
Diğer Yazılarım için: ÇOKOMEL BEY
Diyetimizin seyir defterinde bilmem kaçıncı gün iş yerinde yeni bir nefis sınavından geçmenin gururu ile karşınızdayım.
Değerli arkadaşlarım, günlerdir koca bir çayır yemenin verdiği gaflet ile diyeti bir defa deldik pişmanlığı ise günlerce sürdü, eh sütten ağız yanınca yoğurdu ara öğünlerimizde bile üfleyerek yiyoruz artık.
Diyet yapanlar çok iyi bilirler ki en tehlikeli saatler öğle yemeğinden sonraki ilk ara öğüne yaklaşılan saatlerdir. Yani zaten sabah kahvaltısı eh işte kıvamında ama öğle yemeği tam bir trajedi, 150 gr balık onun da içi temizlendi pişti geldi mi önüme 100 gr kadar balık kelleyi at kaldı geriye 80 gram balık. Neyse efendim yaradana sığınıp verdim salatanın gözüne gözüne ama yetmedi tabi ara öğünün saatini öğle yemeğinden 5 dakika sonra saymaya başladım.
Ofisimde çalışırken çay, kahve, soda oyalıyordum kendimi, ara öğüne 50 dakika kalmış "Dayan oğlum 1/2 muz da var 15 tane de çiğ badem bir de demli çay senden iyisi yok " diyordum. Arkadaşlar ben her gün saat 16:00 da çayımın yanında probis, biskrem, haylayf vb. bisküvilerden ikişer paket patlatan adamdım şimdi 15 çiğ bademe ile görünce sevindirik olduğum 1/2 muz ile mutlu olmuştum.
İşte bu kalın atmosferin altında odamın kapısı açıldı ve içeri bir grup sarışın girdi!
Aman Allah'ım o ne güzellik o, sanki odama güneş doğdu, o kokuları yok mu o kokuları daha bunu tarif edecek lügatımızda bir kelime yok bulunmadı,TDK çaresiz...
Değerli dostlar hipnotize olmuş bir şekilde masamdan kalktım sarışınlara doğru gülümseyerek usul usul yürümeye başladım, onlar da bana gülümsemeye başladı. Allah'ım kendime mukayyet olmalıydım, bunu Petibör hanıma yapamazdım bu düpedüz ihanet olurdu ama ellerime hakim olamıyordum. Uzanıyordum onlara doğru, dördü birden kaçamak bakışlar ile beni kesiyordu.
Tam yanlarına yanaşıp demir atacaktım ki "Ya arkadaşlar çok teşekkür ederim ama ben almayayım diyetteyim" diyerek 4 DİLİM BAKLAVAYI ELİMİN TERSİ İLE İTTİRDİM.
Diğer Yazılarım için: ÇOKOMEL BEY
Yorumlar
Yorum Gönder